-
1 suratı bir karış
зла́я / раздражённая / разгне́ванная физионо́мия -
2 surat
1) физионо́мия, ро́жа, ря́шка2) недово́льная физионо́мия / ми́наsurat asmak — насу́питься
••- suratını ekşitmek
- surata bak süngüye davran
- suratı bir karış
- suratı değişmek
- suratından düşen bir parça
- suratına indirmek
- suratı kalmamak
- suratı kasap süngeriyle silinmiş
- surat mahkeme duvarı
См. также в других словарях:
suratı bir karış — surat bir karış … Çağatay Osmanlı Sözlük
suratı bir karış asılmak — öfkelenmek, kızmak ve somurtmak Hemen suratları bir karış asılır, ona bir sövüp saymadıkları kalır. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
surat — is., tkz., Ar. ṣūret 1) Yüz (II) Neredense suratına bir de sinek musallat olmuştu. A. İlhan 2) mec. Somurtkanlık, asık yüzlülük 3) mec. Soğuk davranma Ne vurdumduymaz misafirdi bunlar, ne surattan anlıyorlardı ne rumuzdan ne kinayeden. H. R.… … Çağatay Osmanlı Sözlük